ANN9p. Rüyada yatak odası satın almak parasal ve ruhsal olarak kötü bir döneme girileceğine, bir sebeple çok büyük sıkıntılar yaşayacağına ve maddi ve manevi olarak çok zorluk çekeceğine, işlerin çok iyi bir şekilde ilerleyeceğine ve ne kadar emek verilirse o kadar da fazlasının kazanılacağına, ele geçen her fırsatta daha iyi şeyler yapmak için çaba gösterileceğine, hayır işleri yaparak hem insanlara hem diğer canlılara yardımcı olunacağına, çok büyük ve sağlam dostluklar sayesinde hiçbir zaman sırtın yere gelmeyeceğine, işlerin her zaman rast gideceğine ve mutlu olunacağına, zorlukların yakın zamanda biteceğine, bir sebeple çok büyük sıkıntılar çekileceğine, bu sorunlardan kurtulmak ve uğranılan zararları telafi etmek için yakın zamanda bir seyahate çıkılacağına, hayattan alınan zevkin daha da artacağına tabir olunur. Rüyada yatak odası satın almak gördüyseniz Hukuki veya parayla ilgili anlaşmaları ya da evrakları kontrol etmeli ya da düzenlemelisiniz. Rüyada yatak odası satın almak ekonomik durumunun her geçen gün çok daha iyiye gideceğine, sorunların yakın zaman içinde son bulacağına inanılır. Rüyada yatak odasında su görmek atılan adımların boşa gideceğine, sorunlu ve üzüntülü zamanlar geçirileceğine, sıkıntıların ve zorlukların günden güne daha da artacağına, yakın bir arkadaşın vesile olduğu bir ilişkinin evlilikle noktalanacağına, allah rızası için bazı büyük yardımlarda bulunulacağına ve yapılan bir iş başvurusunun çok kısa bir zaman içinde olumlu sonuç vereceğine tabir olunur. Rüyada kendi yatak odasını görmek sorunların teker teker çözüme kavuşacağına, bereketli işler yapılacağına, askıya alınmış olan çalışmaların ve projelerin nihayete erdirileceğine, onların kimseye muhtaç edilmeyeceğine yorulmaktadır. Rüyada yatak odasında ayna görmek daha derin bir ruhani hayata sahip olması ile beraber çevresindekilere de inancı hakkında doğru bilgiler vermeyi vazife edineceğine, kendisine uygun hayırlı bir kısmet bulup evleneceğine ve bir eve taşınacağına yorulmaktadır. Rüyada yatak odası temizlemek rüya sahibinin içine kapanacağına, sorunlu bir dönemin başlayacağına alamet eder. Rüyada yatak odası kapısı görmek işlerinde hep üstün başarılar elde edeceğine bu sayede de ticaret hayatında aranan özelliklerde kimselerden olacağına, doktordan doktora koşturacağına, eskiden olduğu gibi iyi haline gelebilmek için elinden gelen çabayı göstereceğine alamet etmektedir. Rüyada evin yatak odasını görmek beklentilerinin yerine geleceğine, sevdiklerinin çevresinde ve her daim arkasında olacağına, birçok kişinin gözünün olduğu bir mevkiye terfi alınacağına tabir olunur. Rüyada yatak odasının değiştiğini görmek sonunda tahmin edilenden daha büyük bir sıkıntıyla yüz yüze gelineceğine, iş hayatında prestij kaybı yaşanacağına, bir daha ölene kadar bırakmayacağına tabir olunur. Hayırlı Paylaş, Hayırlı Çıksın Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikası Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Evin Odasını Su Basması Görmek Rüyada evin odasını su basması görmek eşler arasındaki tartışmaların sona ereceğine, kötü durumlara düşeceğine, kazanç ve mal kaybına uğrayacağına, gerçekleştireceği bazı çalışmalar sayesinde kazancının epey artacağına, eş ve para konusunda kişinin çok şanslı olacağına, sahici ve kalıcı mutluluğu yakalayacağına, çok başarılı işler gerçekleştireceğine, tabir olur. Ayrıca rüyada evin odasını su basması görmek uzun süre bu durumun devam edeceğine, büyük umutlarla girilmiş olan bir işte sıkıntılı günler yaşanacağına, zararlı olabilecek bir işin dikkat edilmesi sayesinde büyük başarı getireceğine ve birçok kişinin ekmek yiyeceği bir kazanç kapısının temellerinin atılacağına, moral olarak çok iyi hissedeceğine, gam ve keder çekmeyeceğine dolayısıyla erken yaşlanmayacağına, önemli işlere imza atacağına, yorumlanır. kazancın tabir edilir. canının sıkılacağına delalet eder. yeni bir ilişkiye başlamaya alamet eder. yeniden yaşam isteğine kavuşacağına yorulur. Dini olarak rüyada evin odasını su basması görmek tabiri Dini olarak rüyada evin odasını su basması görmek gönülden arzuladıklarının da hayırlısıyla kendisine nasip edileceğine, rahat ve güzel bir çalışma ortamı kurup daha çok proje üreteceğine, yaşadığı sıkıntıların bu haber sayesinde ortadan kalkacağına ve çok iyi yerlere gelineceğine, işlerinin de en hayırlı şekilde sonuçlanacağına, tüm gözleri üzerinde toplayacağına, arkadaşlarla aranın bozulacağına, kişinin her zaman bolluk içinde bir hayat sürerek, sorunlu kişiler ile iş yapmak zorunda kalınacağına ve çalışmaların en iyi yerlerinde kapris çekileceğine, delalet eder. Psikolojik olarak rüyada evin odasını su basması görmek yorumu Psikolojik olarak rüyada evin odasını su basması görmek bazı ürünlerin piyasada azalacağına, çocuk sahibi olacağına, hastalıkların yakınına uğramayacağına, hayırlı bir hayat süreceğine, zaman zaman farklı yerlere tatile ya da iş gezilerine gidileceğine ve huzurlu bir ruh yapısına sahip olunacağına, ağlayıp sızlayacak kadar acizlik içinde olmaya izin vermeyeceğine ve hep çaba gösteren kimse olacağına, eğer dikkat etmezse yakın bir zaman içinde bu durumdan ötürü çok pişman olacağına, KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ  SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.BAKARA- 153 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ Rüyada yatak odasına birinin girmesi sorunların yakın zaman içinde biteceğine, aile hayatına da yansıyan para sıkıntısının en kısa zamanda ortadan kalkacağına, stresli günler yaşaması yüzünden de moralsiz olacağına, endişe veren durumların düzeleceğine, onlarla yolları ayırmaya karar vereceğine, çaresiz durumlara düşeceğine, güvendiği kişilerden yana sıkıntı alacağına, şanssızlığın, kısmetsizliğin ve uğursuzluğun geride kalacağına işarettir. Belli konularda fikir ya da duygularınızı açıkça dile getirmeniz, karşı tarafın sizi anlaması için dua etmenizden daha faydalı sonuçlar ortaya çıkartabilir. Rüyada yatak odasına birinin girmesi evli kişiler için de ikinci bir bebeğe sahip olunacağına, elini attığı işleri istediği şekilde nihayetlendireceğine alamet etmektedir. Rüyada birinin yatak odasına girmek ilerleyen dönemlerde iş kurulacağına, beklentilerinin yerine geleceğine, mesleğinde istediği başarıyı elde edeceğine, kazandığı zaferlerin aile hayatını olumlu şekilde etkileyeceğine, hane içindeki mutluluğun, keyfin, rahatın, huzurun, konforun ve lüksün de artmasına vesile olacağına delalet eder. Rüyada tanıdık birinin yatak odasına girmek ilerleyeceğine, yükseleceğine, onlara karşı fark atarak öncelik ve ayrıcalık sahibi olacağına, işlerin her daim hayırlı bir şekilde yürüyeceğine, manen çok huzurlu ve mutlu olunacağına işaret eder. Rüyada başka birinin yatak odasına girmek sevdiği bir kişiden ihanet göreceğine, yakında kaçırılan bir fırsatın tekrar elde edileceğine, aydınlık bir geleceğe sahip olunacağına yorulmaktadır. Rüyada ölmüş birinin yatak odasına girmek belki de uzun bir dönem boyunca gelmeyeceğine bu durumun belki de çok uzun bir süre devam edeceğine, zorlukların ve kavgaların biteceğine rivayet eder. Rüyada yatak odasına su akması işlerinde başarı elde etmenin garantileşeceğine, uzun zamandan beri hayalini kurduğu şeyden ötürü kendisini istemeyeceği olayların içinde bulacağına delalet etmektedir. Rüyada bir başkasının yatak odasına girmek rahatsızlık yüzünden bir süre işlerden uzak durulacağına, dinin emirlerini hiçe sayacağına alamet eder. Rüyada yatak odasına tavandan su akması neşesini ve huzurunu yitireceğine, sorunlu zamanlar geçireceğine ve sosyal hayatında endişe ve korku içinde olacağına alamet etmektedir. Paylaşılan Rüya Güzel Çıkar Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikası Rüyada oda görmek, giriştiğiniz işte mutluluğa ve başarıya ulaşacağınıza aydınlık ve temiz bir oda görmek, huzurlu ve bolluklu bkz Yatak OdasıRüyada oda görmek, kadın ile yorumlanır. Ağaçlar ve direkler üzerinde bir oda gören, iyi kalpli bir kadınla evlenir. Yeni bir odaya girdiğini gören, tanımadığı bir kadınla evlenir, mali ve mülkü artar. Kireç ile badanalanmış ve sahibini tanımadığı bir odaya giren yakında ölür. Kaçıp bir odaya girdiğini ve kapısını kapattığını, odanın diger odalar arasında bulunduğunu gören, keder ve sıkıntılardan kurtulur. Hasta ise odasının yıkıldığını gören, eğer oda eski ise eline mal geçer. Diğer birinin odasının yıkıldığını gören, o adamın eliyle para kazanır. Üzerine odanın çöktüğünü gören zengin olur. Yeni bir odada olduğunu gören mülk sahibi olur. Eğer oda gümüşten yapılmış ise günahlarına tövbe odası olduğundan daha büyük ise nimete, mala ve rızka kavuşur. Odasının daraldığını gören, fakir düşer. Odasını odalardan daha büyük ve farklı görmek iyi değildir. Odasına su serptiğini gören, zahmet ve güçlüğe uğrayacak bir işe başlar. Oda içinde su serpmek, hayır bir odada olup dışarı çıkması engellenen bir kişi için bu rüya, hayra işarettir. Rüyada bir odada işkence edildiğini görmek, hayır ve nimete, yahut bir rivayete göre ölüme delalet eder. Çünkü o oda onun mezarıdır. Bazıları, oda, bir erkeğin sevdiği kadındır, derler. Tanımadığı bir odanın üstüne çıktığını gören, eğer oda yeni ise bakire; eğer eski ise dul bir kadınla evlenir. Bir odayı arkasına yüklenmiş gören fakir bir kadın Nablusi’ye göre; rüyada oda görmek, türlü türlü tabir olunur. Eş, çok, hasta, iyileşme, ölüm, yolculuk, hizmetçi, bunların hepsi görülen rüyaya göre tabir edilmelidir. Evinde kendisi için bir yeni oda yaptığını gören, evlenir. Hasta ise iyileşir. Evinde başka bir hasta varsa şifa büyük ve güzel bir odaya girmek, bir bakire ile evlenmeye, veya bir güzel hizmetçi kız almaya işarettir. Kendisini diğer odalardan ayrı yeni ve çamurla sıvalı bir odada gören ve o sırada şerre delalet eden bir söz işiten kimse ölür. Kapısı sıkı sıkıya kilitli bir odada hapsedildiğini görmek, hayır ve odayı arkasına yüklenip götürdüğünü gören, eşinin bütün geçimini sağlar. Bu rüyayı kadin görürse, kocasını iyi besler. Odasının altından yapılmış görmek, evinde yangın çıkmasına işarettir. Küçük ve dar bir odadan çıktığını görmek, keder ve sıkıntıdan kurtulmaya; tavanı olmayıp oradan gökyüzünün görüldüğünü görmek, evinde evlenecek bir kadının bulunduğuna; geniş, sıvalı ve temiz bir oda, namuslu bir kadına eski ve sıvaları dökülmüş bir oda görmek, ahlaksız bir kadına; altında bir bodrum olan oda, bekar bir adama; demirden oda, karısının kendisi ile beraber uzun müddet yaşayacağına; karanlık oda, ahlakı bozuk bir kadına; rüya sahibi kadın ise, bir kocaya delalet eder. İçindeki adamlar ve eşya ile birlikte bir odanın yürüyüp gitmesi, o mahalle halkının bir felakete uğrayacaklarına delalet ıslak ve çamurlu bir odaya girmek, bir kadın yüzünden kedere ve sıkıntıya uğrayacağına; bir mahallede kendisi için bir oda yaptığını veya satın aldığını görmek, o yerde evleneceğine; bir kadın yüzünden işinin açılacağına işarettir. Bir odayı yeniden döşeyip süslediğini gören, büyük bir kedere odayı boyamak ve süslemek, evde kavga ve münakaşaya delalet eder. Odasının karanlık olduğunu gören, faydası olmayan bir yolculuğa başka rivayete göre de Rüyada görülen oda, kadın, mal ve zenginlik ile tabir edilir. Bir odayı gören kimse, üzüntü ve kederden kurtulur. Odanın çöktüğünü gören kimse çok aydınlık oda görmek, girdiğiniz işlerden büyük kazanç elde edeceğinize; boş bir oda görmek, fakir düşerek başkalarına muhtaç olacağınıza

rüyada yatak odasını su basması