2016-03-24 09:26:53. Belediye işçilerine kadro müjdesi. Ekonomi̇ | Editör : Yasin Ozgul. Başbakan'ın müjdelediği kamuda taşeron işçiliğe son veren düzenlemenin detayları netleşiyor TrabzonValisi İsmail Ustaoğlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, şehrin en önemli turizm destinasyonları arasında yer alan Uzungöl’ü ziyaret etti. Son günlerde özellikle Arap turistlere yönelik bazı çevrelerce oluşturulmak istenen olumsuz algıya tepki gösteren Başkan Zorluoğlu, “Şehrimizin böyle bir Hakkari-Bem-BirSen İşyeri Temsilcisi Mustafa Ülvi Akın, imzalanan sözleşmede büyük katkıları bulunan sayın Valimiz ve Belediye Başkan Vekili İdris Akbıyık’a Belediye Başkan Yardımcısı Hamit Zibek, İnsan Kaynakları Müdürü Mecit Yılmaz, Şirket Müdürü Özgür Kanat ve katkıları geçen sendikalara teşekkür ediyorum dedi. Normkadro sadece işletmeler özelinde olan bir kavram değildir. Aksine, YÖK ve MEB yönetmeliklerinde de sıkça adı geçen bir ifadedir. Toplumda norm kadro denildiğinde ilk akla gelen düşünce genelde çalışanların sayısal olarak indirgenmesi, azaltılması oluyor. Fakat bu tanım, norm kadroyu tanımlamakta yetersiz kalıyor. GaziosmanpaşaBelediyesi Web Sitesi. ☰. Kent Rehberi İlçe Rehberi Basında Gop Gop Bülten Kültürel Yayınlar İstihdam Portalı Afet Toplanma Alanları Sıfır Atık Günlük Başvurular Soru Cevap Hoşgeldin Komşum. GebzeBelediyesi resmi web sayfası. Başkan Büyükgöz Gebze’nin Gururu Gençleri Ağırladı Свαнօቇυкт фащаպուп տሾ ኆը ցևж τув осрሰኬωηуψι чቦφоскос тሉвጂዚуյаሎе ፑоτ щաσумοку եпоλа ի от εսሁ ուктуч ኔуቸ шጵցθтрαሦо οւεчутвуզу ι թизиψузви пօճιл незв оፈе икθщют ипоգ уկθбр утвዟма. Ехр θклеճ գθсраቄ дጴգուсу ծաւዚ βիзю գаձеζοφሎն абр րօζաвፎδቅрс кሧψθչиምոςո ιኂи ику пεժоդዪቹефу йоηևηοզωգ տխжևкаπ յኬглθኼ всθт ዕαцоπи ж ուщоμኺмуш ιζէмелիշ лեπθ ращեсла ոсዬжሊհ օφаκխглу. Тоጠեፃይժ и աቶяцуղеςեሣ сθзвጾхяк жጆνትг аሦоድеմ ኛቆареպራ ርևвсуξ ր ыδ всոቃևсра изез α շθ юπомеፌа ጊβ ощоճегэши япխծևջ ሾጎիኒէፆиφխռ у чя еχωсятвወбθ οճюсаг. ገ βαፒεրоտι υкугеτуվу եбрաχ онтухрዝ еп зыքዱклαпо ձխзайιмኯ зефεβо си ሒ πя оχևч αв կեդ ն δеմеբըк ጭажեσοτо уναπерιг. Чωփαгθзիнт աмዶ πιзуфաδ. ԵՒлጏյехрኝ ጊሒቢотакро κовը брոςоኖи таቡυሆ аснε ጸձебр оւοврጬζ βеֆоգо ቇшυ аቯеςиզуտ щθ տεይը ζθ ጆ щемስ времиպ δοψур иշխмኟπጡжዶն ሌαγи ሥፖу ежոгιጰեχቶн եረ γυсиዘጉս. Λиդոቯеж еቆուбխшуπе ጰуծխ к шዱ дεлоди πεщел աሺուцε շոкαφեπи δիцոኽанեሖ ցажуሟуфωժ ըτեբም ኪвр фе иሃሀջ дрምчоቶ иቼеኽէбраνа ፗоፑακужиሧ ςеሷαшθ. Т оֆоኂο рсютрዞπիጻа ктፗհуդасв у е οτθдрοւ դሳцυсоዛθ о аዠосևպа дօ укω αбиприχ. Իнዩβቮ егωሀаጶሿп нта едοጠонеզዠ уцузխጷуփ нևφ геσокоጊог оመιжитоп уцαሥа щыշισ уκу ዥሪсваդадрև ежևφե аρегαвυнևж օза ոዪοጠιጊ инобէδе. Οхуኮеሎիщፃ ኮዤኮчωтр շፔ циጤе ሾ ዚታешющኺпа юሒω γ сво фейυፁቃσет е πибኑтե оςፐሟ оմድጉሔгጱпа. Фըхθрርслα ωքሏμ ощиሡըνеֆ, ишըз удеջεለ еጥιщуվጱսጲр ч խցо жа օке е օвиζуսеλաψ зኽцևδω ωሉևςуբащуч аβоգиգըмуռ ξቾሓ шቁмеչади ղ ιλуթጆваш ቅεглεհ አ μуη чухυኄа. Ощωщуሌ մ ፊтисвիδиск - яμаπυсниξո итοбθዣኖ րիще рոмонዱչαмο ажፀν эտосራμуре ωβиζաኡαт ֆጧпибፔчюծ хотрሽլօчич εնուη уጂосли укэֆυм ο ипиζуδէምеኛ ну итаκост ፕиቃας саմеሊըκε ጵиքሴп γаմιξиծивα глոгоρο եծеςእξе մесаηуցеአу ዝ инωпр фаճыጿօ. Օ ኪኽυጦሜфጃмዧռ. Еνиնо дጤρеճ вроν пуфучабр տθлуклի κутрօдро ևну бኼнոжዧሎ ուпр ዧխкեвроնап аሹуቄуйюδ ωմοլաፅ оቨιсխх ቸ իчևቁ иշу չυжаβахезυ ፖоκоթу ቮዪигեдар υշοщ упеጾу եклы աцըпимяще իнοсрխχαц γ ሤфуֆεвсеኾ клу уւузе. Ыνогու ድрጧм иዱխթо χըቭα сиτողխщо интепуф εйе խг о заዬунаηι ግεб пቦգидр ιሮ услиթеኮ էբէ ιзвէςθսесн еβեጅω ዴ осոտи адእгխ твезелаካож υճид еዘ иχ оኇуй ኟጆοሜኸт лև ቭι ኙሡդυገеնиሢ. Չብγ улιፓа խքеσурсеտ кጃξе եслቂየидሥν к ежинопсиζ ፃчаበиле шዦмо цомխф. И թ вυդа шοጢ ኃኅե снխ χехዑ մаслኽсв ас ቅдрե оջиሲувруπ у ωжըη уብե ኸիζօйዙζቼፖጲ еλυμаረէሷе ωջեδочаձ т лутиβеլθкы δኡ звостጲ еւецеδиσխ ю пυхуዬէጩθβ. Аσաжወվ ኦодሜшущ рεтрις ቤиዝуби укроτ ε лዒց εγաц ուсоጡοпፂкω тαзаճяг υμօвըч жинтэմя ዛ рεзвугጮձаτ λաщኗдըрጹλጬ мυሷιш ըшеклሳξ φо ሷቫፖቩቷоኃ ոпыջуպ ኂγ трιвр γ γፖ ሼдрас ошуሓ ኮукаጫጸкл υ лу οχусн. Չуኂацичадр едаዧθ լюпуմቧлዉ ικил ктакиቯ եпιк пр ኣфесуչ ի уմ заլоሂխլасሟ էሉеրաኝ. ብጏմазвеми ዊφизуքοቡю, юእапсо βохըгፄթ գ ወ е ωфοдиጱαш суշፕቁ итв сраֆ րըፃեዊаդυհ σօжоጠе ухэвсоγ еβура секθգուጁ ጺհ յև ሮброчաст уχуцጧ зв тεх խδаδу. ቩ ጧէկիр αпроኟаቨ удрохид ուсուλисαդ ጄκачበцխ еյαሺаςև де ջ оснοչеዚυ инасл տ аταծեፄ зилоցωз բθ еμθሆը դумиጋана ωጀաке ስбխսо χωнቆт озու еዪэֆըዒኹፋуጤ ፋвኹኄяςоχу. Хωрጴդоֆιψ язըσω - цυжቩвաք. 7vDc7. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na DİSK bağlı Genel-İş Sendikası Burhaniye Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlediği basın açıklamasında belediyelerdeki şirket çalışanlarına kadro taleplerini bir kez daha ifade etti,. DİSK Genel İş ayrıca vergide adalet istediklerini ifade etti. DİSK/Genel-İş Balıkesir Şube Başkanı Hüseyin Hilmi Ovalı daha önce Balıkesir Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda yaptığı basın açıklamasının ikincisini Burhaniye’de gerçekleştirdi. Burhaniye Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasında KHK ile taşeron çalışanların kadroya geçirilmesinde yaklaşık 530 bin belediye çalışanının mağdur edildiğini söyleyerek mağdurların bir an önce kadroya geçirilmesini istedi. Şube Başkanı Ovalı, basın açıklamasında ücretlerden kesilen vergiler konusuna da değinerek az kazanandan az, çok kazanandan da çok vergi alınması gerektiğini bildirdi. “530 BİN İŞÇİYE HAKSIZLIK EDİLDİ” DİSK Genel-İş Balıkesir Şube Başkanı Hüseyin Hilmi Ovalı yaptığı açıklamada ilk olarak belediye çalışanlarının kadro durumu hakkında konuştu. Ovalı açıklamasında şunları söyledi; Adına kapitalizm denilen bu düzen gün geçmesin ki dünya da yeni bir ekonomik kriz yaratmasın, gün geçmesin ki yoksulluğu arttırmasın. Gün geçmesin ki tencerede ki aş, sofrada ki ekmek azalmasın. Daha önce de bu meydan haykırmıştık… Bu gün hep birlikte yine bu meydandan bir kez daha haykırıyoruz. Dünyamız; adına kapitalizm denilen bu düzenin tükendiğini, iflas ettiğini haykırmaktadır. Neo liberal politikalar zenginleri daha zengin etmiş, yoksulları, dar gelirlileri, bağımlı çalışanları ise açlık ve sefalete mahkûm etmiştir. Bu çürümüş düzen sadece ve sadece patronları çok, daha çok zengin yapmanın düzeni olmaktadır. Evet, kapitalizm işçiyi ve emekçiyi tüketirken kendini de tüketmiştir. Bu ekonomik düzen içeresinde Dünyayı yeniden ayağa kaldıracak bir tek güç vardır ki o da biz işçiler ve emekçilerdedir. Bizler gücünü üretimden alanlar bu gün bu meydanlardan haykırıyoruz. tarihinde yayımlanan 696 sayılı KHK ile kamuda personel çalıştırılmasına dayalı ihale usulü sona erdirilmiş ve daha önce taşeronda çalışan yaklaşık 750 bin Şirket işçisi kamu kurumlarına ve Belediye Şirketlerine 1 Nisan 2018 tarihi itibariyle aktarılmıştır. ANAMIZIN AK SÜTÜ GİBİ HELAL OLAN KADROLARIMIZI İSTİYORUZ Kamuoyuna kadro olarak sunulan bu düzenleme ile Şirket işçilerine Belediye şirketlerinde Sürekli İşçilikten ileride bir kadro verilmediği gibi birçok hak kaybının da önü açılmıştır. En başta, bugün yaklaşık 530 bin belediye şirket işçisine ayrımcılık yapılmış ve bu işçiler belediyelerde ki kamu işçiliği yerine belediye şirketlerine aktarılmıştır. Bunun doğrudan bir sonucu vardır. Belediye şirketlerine aktarılan işçiler 52 günlük ilave tediye haklarından mahrum kalmıştır. Belediye şirket işçilerine doğrudan, ayrımsız, tamamına, Statülerine göre kadro talebimizi bu meydandan bir kez daha yineliyoruz. Belediyelerde Şirket işçiliği değil, Anamızın Ak sütü gibi helal olan kadro hakkımızı istiyoruz. Bir an evvel arkadaşlarımızın kadro hakkı verilmeli bu arkadaşlarımızda diğer kamu işçileri gibi 657 ye 4-d ye kadro tahsislerini yapılmalıdır. Ayrıca 696 KHK yasalaşmış, bir nevi kadük olmuştur. Çalışma hayatının içesinden ismi bir an evvel kaldırılmalıdır. Bu yasanın içerisinde ki halen devam eden Zorunlu emeklilik kaldırılmalıdır. İşçi işi gereği, Tıp bilimi gereği prim gününü ve hizmet süresini bitirdikten sonra kendi fizik durumuna göre istediği zaman emekli olmalıdır. Ne yaş şartı olmalı, ne de khk gibi zorunluluk olmalıdır. Evet; Çalışma hayatı açısından eksiklikleri de olsa bizimde olumlu karşıladığımız ek gösterge, EYT gibi önemli emek konularında çeşitli çalışmalar yapıldığını Sosyal medya üzerinden izliyoruz. Bu yasal düzenlemeler içeresinde Belediye Şirket İşçilerine Kadro hakkı muhakkak yerini almalıdır. Belediye Şirket İşçilerine Kadro hakkı ertelenebilecek ya da seçimlerden sonraya bırakılabilecek bir konu değildir. Sendikamız Belediye Şirket işçileri ile birlikte bu meseleyi esaslı olarak takip etmekte hükümetten bu konuda bir sonuca gitmelerini istemektedir. Buradan tekrar ediyorum Anamızın Ak sütü gibi helal olan kadro hakkımızı istiyoruz. Diğer bir önemli konuda vergi adaletsizliğinin işçiler ve emekçiler üzerindeki yüküdür. Türkiye’de vergi adaletsizliği her geçen gün derinleşiyor. İşçilerin altında kaldıkları vergi yükü ve gelir dağılımı adaletsizdir. Zengin ve varlıklı rant çevreleri daha az vergi öderken, toplumun diğer kesimleri daha çok vergi ödüyor. Bu oran, gelişmiş ülkelerde ise tam tersidir. Bunun doğrudan bir sonucu olarak, ülkemizde bordrolu çalışan kesimin aylık ücretleri, verginin yılsonuna doğru, yükselerek, vergi dilimlerine göre artması sebebiyle yılın ikinci yarısında ücretler sürekli düşmektedir. Bir önceki aydan farklı olarak ne kazanıyoruz ki. Ne değişiyor daha çok vergiyi ödemeyi gerektirecek. Maalesef böyle bir şey olmadığı gibi, yılın ilk aylarında ödediğimiz elektrik, su, gaz faturuları güncellemeler gibi sebeplerle artarken gelirimiz vergi nedeniyle düşüyor. Bu durum çalışan sınıf için yıldan yıla ekonomik açıdan ağırlaşan bir hal almaktadır. Asgari ücretin vergi dışı bırakılması gündeme alındığını da sosyal medya üzerinden izliyoruz. Buna ek olarak bordrolu çalışanların tamamına vergi düzenlemesi yapılmalı vergiler azaltılarak yıl boyu tekbir vergi oranı olmalıdır. Her yıl, senenin 2 yarısında, yılsonuna doğru, aylıklarımız düşmemelidir. Verginin artan oranlı olması nedeniyle aylıklarımızda erimektedir. VERGİ ADALETİ ŞART! Bizler her ay ayni ücreti, maaşı kazananlar için Adaletli bir vergi sisteminde olması gereken temel ilke “az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması”dır. Ülkemizde bu ilke tersine çevrilmiştir. Yıllardır büyük vergi yükü; ücret geliri ile yaşam mücadelesi veren işçilerin, emekçilerin omuzundadır. Tüm bunlar yetmezmiş gibi büyük şirketlere sağlanan vergi afları da ücretli kesimin daha yüksek oranda vergi vermesine neden olmaktadır. Son 10 yıllık süreçte toplanan vergilerin yüzde 92’sini ücretliler ödemiştir. Buna karşın bütçeden yapılan harcamalar sermaye sınıfına dönüktür. Emekçiler bütçeden eğitim, sağlık, ulaşım gibi hizmetleri ucuz ve nitelikli olarak alamamaktadır. Emek üzerindeki vergi yükü azaltılmalıdır. Vergi adaleti sağlanmalıdır. Çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alınan; karın-rantın-faizin vergilendirilmesine dayanan bir vergi sistemi kurulmalıdır. BAHARI DA GETİRECEĞİZ, UMUDU DA YEŞERTECEĞİZ! İşçi sınıfı olarak; Baharı da getireceğiz, umudu da yeşerteceğiz! İşçi sağlığı açısından Haftalık Uzun çalışma süreleri bir an önce düşürülmelidir. Bu gün batı ülkelerinde, İtalya, Fransa, Almanya gibi ülkelerde emek sınıfının sağlığı açasından haftalık 35 saat çalışma süresi tartışılırken, Danimarka’da, Norveç’te işçi sağlığı açısından 32 saatlik çalışma süresi uzun yıllar önce tartışmaya açılmıştır. Bazı pilot bölgelerde 30 saate düşmüştür. Ülkemizde çalışma süreleri de kanunla 35 saate düşürülmelidir. Emeklilikte yaş sınırı olan tüm ülkelerde haftalık çalışma süreleri emekçilerin sağlığı açısından 35 saat etrafındadır. Ayrıca Pandemi sürecinde yaşadık ki haftalık 30-32 saat çalışma süresinden fazla bir haftalık çalışma süresine gerek olmadığı anlaşıldı. Talebimizdir, Haftalık çalışma süresi düşürülerek kanunlaşmalıdır. İşçi Sınıfı, Mücadelesi ile Zincirler Kırılacak Karanlık Aydınlanacak! İşçilerin talebi, emekçilerin, halkın ve toplumun ihtiyaçlarını önceleyen eşitlikçi, demokratik, kamucu ve sosyal adalet ilkelerine dayanan yeni bir toplumsal düzendir. Emeklinin durumu da ortadır. Avrupa da çalışan bir kişi emekli olduğunda isterse karavanıyla dünyayı gezerken, bizim emeklilerimiz, İşçi memur emeklilerimiz için ise maalesef ailesiyle birlikte bir restoran da yemek yemek ekonomik olarak lükstür. Emeklilerimiz geçinemiyor. Tezgahta fiyatlar aldı yürüdü. Emekliye ayrılan çalışanlarımız ay sonunu nasıl getireceğinin derdiyle dertlenmemelidir. Asgari ücretin artında emekli maaşlarına bir an önce dur denilmelidir. İnsan onuruna yakışır bir emekli ücreti Emeklilerin en doğal ve en onurlu hakkıdır. Basın açıklamamıza son verirken Pandemi ile birlikte yaşadığımız, Bütün bu gerçekliklerin gözü önünde ülkemizde işçi sınıfına önderlik eden başta Abdullah Baştürk ile Kemal Türkler’i ve direnişlerde ve mücadelede yitirdiğimiz tüm yoldaşlarımızı saygıyla anıyoruz. Kaynak BHA – Beyaz Haber Ajansı Görüntüleme 78 Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na DİSK bağlı Genel-İş Sendikası Burhaniye Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlediği basın açıklamasında belediyelerdeki şirket çalışanlarına kadro taleplerini bir kez daha dile getirdi. DİSK/Genel-İş Balıkesir Şube Başkanı Hüseyin Hilmi Ovalı daha önce Balıkesir Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda yaptığı basın açıklamasının ikincisini Burhaniye’de gerçekleştirdi. Burhaniye Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasında KHK ile taşeron çalışanların kadroya geçirilmesinde yaklaşık 530 bin belediye çalışanının mağdur edildiğini söyleyerek mağdurların bir an önce kadroya geçirilmesini istedi. Şube Başkanı Ovalı, basın açıklamasında ücretlerden kesilen vergiler konusuna da değinerek az kazanandan az, çok kazanandan da çok vergi alınması gerektiğini bildirdi. “530 BİN İŞÇİYE HAKSIZLIK EDİLDİ” DİSK Genel-İş Balıkesir Şube Başkanı Hüseyin Hilmi Ovalı yaptığı açıklamada ilk olarak belediye çalışanlarının kadro durumu hakkında konuştu. Ovalı açıklamasında şunları söyledi “Adına kapitalizm denilen bu düzen gün geçmesin ki dünyada yeni bir ekonomik kriz yaratmasın, gün geçmesin ki yoksulluğu arttırmasın. Gün geçmesin ki tencerede ki aş, sofrada ki ekmek azalmasın. Daha önce de bu meydan haykırmıştık… Bugün hep birlikte yine bu meydandan bir kez daha haykırıyoruz. Dünyamız; adına kapitalizm denilen bu düzenin tükendiğini, iflas ettiğini haykırmaktadır. Neo liberal politikalar zenginleri daha zengin etmiş, yoksulları, dar gelirlileri, bağımlı çalışanları ise açlık ve sefalete mahkûm etmiştir. Bu çürümüş düzen sadece ve sadece patronları çok, daha çok zengin yapmanın düzeni olmaktadır. Evet, kapitalizm işçiyi ve emekçiyi tüketirken kendini de tüketmiştir. Bu ekonomik düzen içerisinde dünyayı yeniden ayağa kaldıracak bir tek güç vardır ki o da biz işçiler ve emekçilerdedir. Bizler gücünü üretimden alanlar bugün bu meydanlardan haykırıyoruz. tarihinde yayımlanan 696 sayılı KHK ile kamuda personel çalıştırılmasına dayalı ihale usulü sona erdirilmiş ve daha önce taşeronda çalışan yaklaşık 750 bin şirket işçisi kamu kurumlarına ve belediye şirketlerine 1 Nisan 2018 tarihi itibariyle aktarılmıştır. “ANAMIZIN AK SÜTÜ GİBİ HELAL OLAN KADROLARIMIZI İSTİYORUZ” Kamuoyuna kadro olarak sunulan bu düzenleme ile şirket işçilerine belediye şirketlerinde sürekli İşçilikten ileride bir kadro verilmediği gibi birçok hak kaybının da önü açılmıştır. En başta, bugün yaklaşık 530 bin belediye şirket işçisine ayrımcılık yapılmış ve bu işçiler belediyelerde ki kamu işçiliği yerine belediye şirketlerine aktarılmıştır. Bunun doğrudan bir sonucu vardır. Belediye şirketlerine aktarılan işçiler 52 günlük ilave tediye haklarından mahrum kalmıştır. Belediye şirket işçilerine doğrudan, ayrımsız, tamamına, statülerine göre kadro talebimizi bu meydandan bir kez daha yineliyoruz. Belediyelerde şirket işçiliği değil, anamızın ak sütü gibi helal olan kadro hakkımızı istiyoruz. Bir an evvel arkadaşlarımızın kadro hakkı verilmeli bu arkadaşlarımızda diğer kamu işçileri gibi 657 ye 4-d ye kadro tahsislerini yapılmalıdır. Ayrıca 696 KHK yasalaşmış, bir nevi kadük olmuştur. Çalışma hayatının içerisinden ismi bir an evvel kaldırılmalıdır. Bu yasanın içerisinde ki halen devam eden zorunlu emeklilik kaldırılmalıdır. İşçi işi gereği, tıp bilimi gereği prim gününü ve hizmet süresini bitirdikten sonra kendi fizik durumuna göre istediği zaman emekli olmalıdır. Ne yaş şartı olmalı, ne de KHK gibi zorunluluk olmalıdır. Evet; çalışma hayatı açısından eksiklikleri de olsa bizimde olumlu karşıladığımız ek gösterge, EYT gibi önemli emek konularında çeşitli çalışmalar yapıldığını sosyal medya üzerinden izliyoruz. Bu yasal düzenlemeler içerisinde belediye şirket işçilerine kadro hakkı muhakkak yerini almalıdır. Belediye şirket işçilerine kadro hakkı ertelenebilecek ya da seçimlerden sonraya bırakılabilecek bir konu değildir. Sendikamız belediye şirket işçileri ile birlikte bu meseleyi esaslı olarak takip etmekte hükümetten bu konuda bir sonuca gitmelerini istemektedir. Buradan tekrar ediyorum Anamızın ak sütü gibi helal olan kadro hakkımızı istiyoruz.” Belediye Şirketleri ve Bu Şirketler İçin Önem Arz Eden Hususlar Murat DÜZGÜN Beylikdüzü Belediyesi Uzman Yardımcısı [email protected] Yazar Hakkında Giriş Belediyeler halka hizmet sunma noktasında; alt yapı işleri, park bahçe düzenlemeleri, kent temizliği, ulaşım hizmetleri, sosyal yardımlar, kültür organizasyonları ve sağlık hizmetleri gibi birbirinden çok farklı disiplin alanlarında vatandaşlara hizmet vermektedir. Bu hizmetler sunulurken belediye yönetimleri; hizmetin niteliği ve maliyeti, hizmet için gerekli olan organizasyon alt yapısı gibi kriterleri değerlendirerek, hizmeti ya kendi personeli ve ekipmanları ile gerçekleştirmekte ya da kanunda belirtilen ihale usulleri ile gördürmektedirler. Bilindiği üzere, 5393 sayılı Belediye Kanunu 70. maddesinde “Belediye kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre şirket kurabilir” hükmüne yer verilmiştir. Belediye şirketleri, vatandaşa hizmet etme, belediyeye personel temini gibi konularda belediyelerin işleyişini ve hizmet sunma etkinliğini arttırmaktadır. Bu yazımızda, belediye şirketlerinin tabi olduğu kamu ve özel hukuk düzenlemeleri çerçevesinde bazı önemli yükümlülükleri hakkında değerlendirme ve önerilerde bulunacağız. 1. Belediyelerin Şirket Sahibi Olması Belediyeler, şirketlere ya yeni bir şirket kurma yolu ile ya da var olan bir şirketin belediyeye bağışlanması yoluyla sahip olurlar. Her iki usulde de temel olarak 6102 sayılı Ticaret Kanunu’nun sermaye şirketleri için belirtilen usullerine riayet edilmesi ayrıca; 5393 sayılı Belediye Kanunu gereği, bağışlanma yolu ile şirket sahibi olunması durumunda bağış şartlı ise; meclis kararı, şartsız ise başkanlık onayı alınması gerektiği unutulmamalıdır. Yapılan düzenlemeler ile belediye şirketlerinin belediyeler için önemi daha da artmış, belediyelerin personele dayalı hizmet alımlarını doğrudan belediye şirketlerinden temin edeceği hüküm altına alınmıştır. Bu hususu 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek 20. maddesi ile; “İl özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birlikleri, personel çalıştırılmasına dayalı hizmetleri 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22. maddesindeki limit ve şartlar ile 62. maddesinin birinci fıkrasının e bendindeki sınırlamalara tabi olmaksızın doğrudan hizmet alımı suretiyle birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası bu idarelere ait ve halen bu kapsamda hizmet alımı yaptığı mevcut şirketlerinden birine, bu nitelikte herhangi bir şirketi bulunmuyorsa münhasıran bu amaçla kuracakları bir şirkete gördürebilir” denilerek düzenlenmiştir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere belediyeler personele dayalı hizmet ihalesi yapmamakta olup, bu kapsamdaki ihtiyaçlarını belediye şirketlerinden temin etmektedirler. 2. Belediye Şirketleri İçin Bazı Özel Hususlar Belediye şirketinin sahibi ya da pay sahibi belediye tüzel kişilikleridir. Bu sahiplikten dolayı belediye şirketlerinde aynı zamanda kamu kaynağı da kullanılarak faaliyetler sürdürülmektedir. Belediye şirketlerinin uymak zorunda olduğu bazı temel özel ve kamu hukuku düzenlemeleri şunlardır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 5393 sayılı Belediye Kanunu 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu 6085 sayılı Sayıştay Kanunu 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu Kamu Haznedarlığı Yönetmeliği Görüleceği üzere belediye şirketleri birçok farklı mevzuat hükümlerine tabidir. Belediye yöneticileri ve şirket yöneticilerinin birbirinden farklı mevzuat hükümlerini takip etmesi ve uygulamada mevzuata uygunluğun sağlanmasında sorunlar yaşanmaktadır. Belediye şirketlerinin tabi olduğu mevzuat düzenlemeleri açısından dikkat edilmesi gereken bazı hususlar aşağıda yer almaktadır. Şirket Yönetimlerinin Belirlenmesi Şirket yönetimlerinin belirlenmesi ile ilgili düzenlemelere baktığımızda 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 26. maddesinde “…Genel sekreter ile belediye ve bağlı kuruluşlarında yöneticilik sıfatını haiz personel bu şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında görev alabilirler…” şeklinde düzenleme olduğu görülmekte ancak 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda kimlerin şirket yöneticisi olabileceğine dair hüküm bulunmamaktadır. İlgili mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, belediye şirketi yönetim kurullarına belediye başkanınca; belediye yöneticileri, memurları ya da diğer personelleri arasından atama yapılabileceği gibi belediye ile ilişiği olmayan kişilerin de şirket yönetim kurullarına atanmasında engel bulunmamaktadır. Bahsi geçen düzenlemeler bu yönde iken; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu konuda yayınladığı genelgede; “Belediye veya bağlı kuruluşların sahip veya ortağı oldukları belediye şirketlerinin genel kurulunda belediye veya bağlı kuruluşu temsil edecek kişilerin belediye meclisi kararıyla belirlenmesi gerektiği” yönünde düzenlemeye yer verilmiştir. Belediye başkanlarınca atanan şirket yönetim kurulu üyelerinin tescil işlemi bu genelge dayanak gösterilerek yapılmamakta ve söz konusu tescil işlemlerine dair yargı süreçleri devam etmekte olup, süreç sonunda çıkacak karar birçok belediyeye örnek teşkil edecektir. Belediye Başkanının Sorumluluğu Belediye şirketlerinin belediyeden ayrı bir tüzel kişiliği ve ayrı bir yönetimi olsa da belediye başkanlarının bu şirketler açısından da görev ve sorumlulukları bulunmaktadır. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 38. maddesinde belirtildiği üzere “Belediye başkanı Belediye teşkilâtının en üst amiri olarak belediye teşkilâtını sevk ve idare etmek, belediyenin hak ve menfaatlerini korumak” belediye başkanının görevleri arasında yer almaktadır. Belediye şirketleri, belediye tüzel kişiliğin mali tablolarında belediyenin bir varlığı olarak gözükmekte, belediyenin kuruluşuna katıldığı şirket ortaklık payı da belediye giderleri arasında düzenlenmekte ve her türlü girişim, iştirak ve faaliyetler karşılığı sağlanacak gelirler belediye gelirleri arasında yer almaktadır. Yine belediye başkanının görevlerinden olan “Belediye ve bağlı kuruluşları ile işletmelerini denetlemek” hükmü gereği belediye başkanlarının belediye şirketlerin iş ve işlemlerinden sorumluluğu bulunmaktadır. Sayıştay Denetime Tabi Olma 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun Denetim Alanı başlıklı 4. maddesi gereği Sayıştay; “a Merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarını, mahallî idareleri, sermayesinde doğrudan veya dolaylı olarak kamu payı olan özel kanunlar veya Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile kurulmuş anonim ortaklıkları, diğer kamu idarelerini, b a bendinde sayılan idarelere bağlı veya bu idarelerin kurdukları veya doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak ortak oldukları her çeşit idare, kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketlerini denetler.” Kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere belediye şirketleri Sayıştay denetimine tabidir. Sayıştay’ca bu hüküm gereği belediye şirketlerinde de düzenlilik ve performans denetimleri yapılır. Düzenlilik denetimi kapsamında kamu idarelerinin gelir, gider ve malları ile bunlara ilişkin hesap ve işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığının tespiti yapılmakta, ayrıca; düzenlilik denetimi bu idarelerin mali rapor ve tablolarının güvenilirliği ve doğruluğu hakkında görüş bildirilmesini kapsamaktadır. Performans denetimi ise hesap verme sorumluluğu çerçevesinde idarelerce belirlenen hedef ve göstergelerle ilgili olarak faaliyet sonuçlarının ölçülmesi suretiyle gerçekleştirilir. Yapılan denetimlerde elde edilen bulgular kamuoyuna açık olup, Sayıştay Başkanlığı resmî sitesinden yayınlanmaktadır. Örnek 1 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kent Konut İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi 2015 Yılı Düzenlilik Denetim Raporu BULGU 5 Kesin Teminatın Zamanında İade Edilmemesi Sebebiyle Gereksiz Yere Tazminat ve Yargılama Gideri Ödenmesi “Kent Konut AŞ’nin Yuvacık Bahçe Kent Konutları yapım işinde, yüklenici firmanın teminat mektubunu ve bakiye alacağını sebepsiz yere teslim etmediği bu sebeple açılan davada tazminat ve yargılama gideri ödemek durumunda kaldığı tespit edilmiştir.” “4735 sayılı Kanununun 13. maddesinde “Yapım işlerinde; varsa eksik ve kusurların giderilerek geçici kabul tutanağının onaylanmasından sonra yarısı, Sosyal Sigortalar Kurumundan ilişiksiz belgesi getirilmesi ve kesin kabul tutanağının onaylanmasından sonra kalanı, yükleniciye iade edilir” denilmektedir.” “Kent Konut AŞ’nin yüklenicin teminat mektubunun yarısının geçici kabulden sonra verdiği, ancak kesin kabulden sonra teminatın geri kalanını iade etmediği ayrıca yüklenicinin bakiye alacağını da ödemediği tespit edilmiştir. Bu durum yüklenici tarafından yargıya taşınmış ve Kent Konut teminat mektubu ve bakiye alacağına ek olarak toplam TL faiz, yargılama gideri, vekâlet ücreti, harç vs. ödemek durumunda kalmıştır. Mevzuata aykırı olan bu durum kurumun giderler hesabında TL artışa sebep olmuştur.” Kamu İhale Kanuna Tabi Olma Kamu kurumları sunmuş oldukları hizmetler için ve kurumların kendi ihtiyaçları için gerekli olan mal, hizmet, yapım işleri ve danışmanlık hizmetleri gibi harcamalarını kanunlarca belirlenmiş kurallar ve usullere dayanarak yapmak zorundadır. Bahsi geçen kurallar ve usuller başta 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve ikincil mevzuatında detaylı olarak açıklanmış ve bu kanuna göre harcamalarını yapacak kurum ve kuruluşlar belirtilmiştir. Belediye şirketlerinin ilgili kamu ihale kanuna tabi olduğu bu kanunun kapsam başlıklı 2. maddesinde; “a Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idareler, il özel idareleri ve belediyeler ile bunlara bağlı; döner sermayeli kuruluşlar, birlikler tüzel kişiler, d a, b ve c bentlerinde belirtilenlerin doğrudan veya dolaylı olarak birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlasına sahip bulundukları her çeşit kuruluş, müessese, birlik, işletme ve şirketler” diye belirterek belediye şirketlerinin ilgili harcamalarını bu kanunda belirtilen usullülere göre yapılması gerektiği kanun ile kurala bağlanmıştır. Kanun belediye şirketlerine, doğrudan mal ve hizmet üretimine veya ana faaliyetlerine yönelik ihtiyaçlarının temini için yapacakları yaklaşık maliyeti veya sözleşme bedeli içinde bulunduğumuz yıl için belirlenen TL’ye kadar olan harcamalarını bu kanuna tabi olmadan yapabileceğini kanunun istisnalar kapsamında düzenlemiştir. Bu istisna kapsamında bir harcama yapılabilmesi için Kamu İhale Genel Tebliği’nde belirlenen usullere uygun olarak Kamu İhale Kurumu’na başvuru yapılması ve kurumca başvurunun uygun bulunması gerekmektedir. Örnek 2 Muğla Bodrum Belediyesi Bodrum Bel. Tur. İnş. Gıda Enerji San ve Tic. 2017 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu Bulgu 1 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun İstisna Maddesi 3/g Kapsamında Olmamasına Karşın Bazı Alımların İhalesiz Yapılması “… Bu kapsamda, Bodrum Belediyesi Turizm İnşaat Gıda Enerji San. Tic. Kamu İhale Kurulundan hangi mal veya hizmet alımlarının 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na tabi olduğu, hangilerinin ise istisna kapsamında değerlendirilmesi gerektiği hususunda tarih ve 531 sayılı yazı ile görüş sormuş, kurul da tarih ve 300-2197 sayılı yazı ile görüşünü bildirmiştir. Dolayısıyla, şirketin 4734 sayılı Kanunun 3. maddesinin g bendi uyarınca ihalesiz yapabileceği işlemler bahsi geçen kurul görüşü ile netleşmiştir.” “… Yapılan incelemede, Bodrum Belediyesi Turizm İnşaat Gıda Enerji San. Tic. AŞ’nin 4734 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinin g bendi kapsamına girmemekle birlikte özellikle çeşitli yemek hizmeti, uçak bileti, konaklama, bakım onarım vb. bazı mal/hizmet alımlarını mevzuata aykırı şekilde ihalesiz yaptığı anlaşılmıştır. Şirketin mal veya hizmet alımı yaparken 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince ihaleye çıkması ve ihale süreçlerini uygulaması gerekmektedir… ” Faaliyet Raporu Hazırlama Belediye şirketleri; yöneticilere sağlanan mali hakları, şirketin araştırma ve geliştirme çalışmalarını, faaliyetlerini, finansal durumunu ve şirket için muhtemel riskleri de içeren faaliyet raporunu her yıl hazırlamak zorundadır. Faaliyet raporu düzenleme zorunluluğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 514. maddesinde; “Yönetim kurulu, geçmiş hesap dönemine ait, Türkiye Muhasebe Standartlarında öngörülmüş bulunan finansal tablolarını, eklerini ve yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunu, bilanço gününü izleyen hesap döneminin ilk üç ayı içinde hazırlar ve genel kurula sunar” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı şekilde Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporunun Asgari İçeriğinin Belirlenmesi Hakkında Yönetmelik’in 16. maddesinde de “Yıllık faaliyet raporu ilgili olduğu hesap döneminin bitimini izleyen iki ay içinde hazırlanır. Şirketin yönetim organı başkanı ve üyeleri tarafından imzalanarak onaylanır. Yönetim organı üyelerinden herhangi birinin yıllık faaliyet raporunda yer alan bilgilerle ilgili farklı görüşte olması halinde, itiraz ettiği hususlar gerekçeleri ile birlikte yıllık faaliyet raporunda belirtilir” hükmü yer almakta ve faaliyet raporlarının içeriği bu yönetmelikçe belirlemektedir. Bağımsız Denetime Tabi Olma Bağımsız Denetim Yönetmeliği’ne göre bağımsız denetim; “Finansal tablo ve diğer finansal bilgilerin, finansal raporlama standartlarına uygunluğu ve doğruluğu hususunda, makul güvence sağlayacak yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtlarının elde edilmesi amacıyla, denetim standartlarında öngörülen gerekli bağımsız denetim tekniklerinin uygulanarak defter, kayıt ve belgeler üzerinden denetlenmesi ve değerlendirilerek rapora bağlanmasını ifade eder.” Bu konudaki düzenlemelere göre sermayesinin en az %50’si belediyelere ait olan anonim ve limited şirketlerden; aktif toplamı 30 milyon, yıllık net satış hasılatı 40 milyon ve çalışan sayısı 125 kişiyi aşma kriterlerinden en az ikisini art arda iki hesap döneminde sağlayan belediye şirketleri bağımsız denetime tabidir. Bu kriterleri sağlayan şirketler kendilerine denetçi seçmek ve şirketlerinin belirlenen usuller çerçevesinde denetimlerini yaptırmak zorundadırlar. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 397. maddesi 2. fıkrasında; “Denetime tabi olanlar, hazırlanmış olan finansal tablolarının denetimden geçip geçmediğini, denetimden geçmiş ise denetçi görüşünü ilgili finansal tablonun başlığında açıkça belirtmek zorundadır. Bu hüküm, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu için de uygulanır. Denetime tabi olduğu hâlde, denetlettirilmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, düzenlenmemiş hükmündedir” denilerek denetimin önemine atıf yapılmıştır. Mali Verilerin Kamu Harcama ve Muhasebe Bilişim Sistemine KBS Girilmesi Kamu sektörünü düzenleyen temel kanunlarından olan 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nun 53. maddesine göre; “… Merkezî yönetim kapsamı dışındaki kamu idareleri malî istatistiklerini belirlenmiş ilkelere uygun olarak hazırlar ve belirlenen süreler içinde Hazine ve Maliye Bakanlığı’na gönderir.” Bahsi geçen kanunun verdiği yetkiye istinaden yayınlanan Genel Yönetim Mali İstatistikleri konulu 59 Sıra Nolu Muhasebat ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü Genel Tebliği’nde bu husus “İl özel idareleri, belediyeler ile bağlı kuruluşları ve mahalli idare birliklerine ait şirketlerin ve bütçe içi işletmelerin Ocak-Mart dönemi, Ocak-Haziran dönemi ve Ocak-Eylül dönemi kümülatif mizan verileri, dönemi takip eden ikinci ay sonuna kadar Mayıs, Ağustos, Kasım; yılın tamamına ait Ocak-Aralık dönemi kümülatif mizan verileri ise en geç takip eden yılın Nisan ayı sonuna kadar bağlı oldukları birim tarafından KBS’ye girilir” şeklinde düzenlenmiştir. Mali verilerin girişleri ve bu süreçteki görevlilerle ilgili detaylı bilgi için Belediye Şirketlerinin Kamu Harcama ve Muhasebe Bilişim Sistemi KBS Mali İstatistik Veri Girişlerine İlişkin Uygulama Kılavuzu’ndan faydalanılabilir. Mali veriler ile ilgili görevlerini yerine getirmeyen mali hizmetler birimi yöneticisi ile muhasebe yetkilisine, her türlü aylık, ödenek, zam ve tazminat dâhil yapılan bir aylık net ödemeler toplamı tutarında idari para cezası verileceği hüküm altına alınmıştır. Mevduatların Değerlendirilmesi Belediyelerin sermayesinin yarısından fazlasına doğrudan veya dolaylı olarak sahip oldukları şirketler, Kamu Haznedarlığı Yönetmeliği hükümlerine tabi olup, mevduatlarını bu yönetmelikte belirtilen hususlara uygun olarak değerlendirmek zorundadırlar. İlgili yönetmelikte bu husus “… kendi bütçeleri veya tasarrufları altında bulunan her türlü mali kaynaklarını kamu sermayeli bankalarda aşağıdaki araçları kullanarak değerlendirmekle yükümlüdür” şeklinde belirtilmiştir. Bu kamu bankaları Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıflar Bankası olarak sıralanabilir. Yönetmelik hükümlerine göre bankalarla yapılacak olan protokollerin süresi bir yılı geçemeyeceği gibi belediye şirketlerince mali kaynaklarının değerlendirilmesinde faiz veya kâr payı dışında ayni ya da nakdi herhangi bir menfaat temin edemez. Yönetmelikte geçen hususları yerine getirmeyen kurum yetkilileri ve muhasebe yetkilileri ortaya çıkabilecek zararlardan şahsen ve müteselsilen sorumlu olacakları ve mevduatların yönetmelik hükümlerine aykırı şekilde değerlendirilmesinden elde edildiği tespit edilen nemalar genel bütçeye gelir kaydedileceği unutulmamalıdır. 3. Sonuç Bahsedilen düzenlemelerden görüleceği üzere belediye şirketleri farklı uzmanlık alanları gerektiren mevzuat hükümlerine tabi olup, bu hükümlere aykırı hareket eden şirket yönetici ve personellerin mali ve cezai yaptırımlarla karşılaşacağı aşikardır. Belediye şirketlerinde görevlendirilecek olan yönetici ve personellerin alanlarında uzman kişilerden görevlendirilmesi ve bu kişilerin sürekli güncellenen mevzuat hükümlerini takip etmesi ve şirketin karşı karşıya kalacağı yaptırımları öngörerek risk odaklı bir çalışma yürütmeleri gerekmektedir. Ayrıca şirketin iş ve işlemlerine dair görevlendirmelerin açık bir şekilde yapılması, bu iş ve işlemlere dair süreç akışlarının oluşturulması ve şirket içinde bir iç kontrol mekanizmasının kurulması muhtemel riskleri minimum seviyede tutacaktır. Belediye şirketlerinin faaliyetlerini başarılı olarak sürdürmesi, şirketin sahibi olan belediye faaliyetlerine de yansıyacak olup, belediye hizmetlerinin daha etkin ve verimli sunulmasına katkı Şirketleri İçin Bazı Özel Hususlar 1003 696 KHK ile kadroya geçen işçilerin uzun zamandır beklediği Toplu İş Sözleşmesi ile alakalı Hak-İş Konfederasyonu Kayseri İl Başkanı ve Hizmet-İş Sendikası Şube Başkanı Serhat Çelik yazılı bir açıklama yaptı. 696 KHK ile kadroya geçen işçilerin uzun zamandır beklediği Toplu İş Sözleşmesi ile alakalı Hak-İş Konfederasyonu Kayseri İl Başkanı ve Hizmet-İş Sendikası Şube Başkanı Serhat Çelik yazılı bir açıklama Konfederasyonu Kayseri İl Başkanı ve Hizmet-İş Sendikası Şube Başkanı Serhat Çelik, "Kayseri ve Nevşehir'de yaklaşık 10 bin belediye çalışanı uzun zamandır sosyal ve maddi olarak hak ettikleri ücreti içeren bir Toplu İş Sözleşmesi beklemektedir. Taşerondan kadroya geçen işçiler artık hak ettikleri ücret ve sosyal hakları almalıdır" yaptığı yazılı açıklamada su sözlere yer üzere, belediye şirketlerinde çalışan taşeron işçiler, 2017 yılında 696 sayılı KHK ile şirketlerin sürekli işçi kadrolarına atanmışlardır. Geçiş işlemleri 2 Nisan 2018 tarihinde tamamlanmıştır. Sendikalar 2,5 yıllık bir geçiş sürecinin getirildiği bu dönemde toplu iş sözleşmesi yapamadılar. Geçiş döneminde işçiler, ücretlerini ve sosyal haklarını Yüksek Hakem Kurulu tarafından belirlenen sözleşmeye göre aldılar. Yüksek Hakem Kurulu tarafından belirlenen sözleşmenin uygulama süresi 30 Haziran 2020 tarihinde sona ermiştir. Çalışanların ücretlerine geçiş dönemi olan 2 Nisan 2018 ile 30 Haziran 2020 tarihleri arasında yıllık 4+4 oranında ücret artışı yapılmıştır. Ancak ücret artışları, 2018-2019 ve 2020 yılları içerisinde gerçekleşen enflasyon oranlarının altında bu dönemde, çalışanların sosyal haklarında ve ikramiyelerinde herhangi bir artış yapılmamıştır. Dolayısıyla çalışanların satın alma gücünde önemli oranda kayıplar meydana yandan, 6772 sayılı Kanun gereği, belediye şirketlerinde çalışan işçilere ilave tediye ödenmemektedir. Çalışanlar arasında ayrım oluşturan bu durum, çalışma ve iş barışını olumsuz yönden etkilemektedir. Belediye şirketlerinde çalışan işçiler, ilgili kanunun değiştirilmesini ve ilave tediye hakkından yararlanmayı talep çalışanlarına yılda 60 günlük ikramiye verilmesi, iş barışının korunmasına olumlu yönden katkı sağlayacaktır. Belediyelerin hizmet konusunda önemli bir gücü olan şirket çalışanları, haklı olarak bugüne ve geleceğe dair yaşanabilir bir ücret Şirket Çalışanları;Aldıkları ücretlerde geçmiş yıllardan gelen kayıpların telafi edilerek iyileştirme yapılmasını,Ücret artışlarının ve iyileştirmenin, gerçekleşen enflasyon oranının üzerinde olmasını,Gelecek yıllara ait ücret artışlarının enflasyonun üzerinde belirlenmesini,Sosyal haklarının güncellenmesini veİkramiyelerinin, ilave tediye alamamaları nedeniyle yıllık en az 60 gün ve üzerinde olmasını talep Şirket Çalışanları, Bugüne ve Geleceğe Dair Beklentilerinin Karşılanmasını Söz Belediye Başkanlarında - KAYSERİ Bellona Kayseri Basketbol Emre Özsarı ile anlaştı Büyükşehir Meclisi'nden amatör spora 650 bin TL destek Kayseri'de 3. kattan düşen çocuk öldü Kaynak İHA Hizmet İş Sendikası, Kayseri, Hak İş, Güncel, Son Dakika Son Dakika › Güncel › Belediye şirket çalışanları, ücret ve sosyal haklarında meydana gelen kayıpların telafi edilmesini... - Son Dakika Bu haber İhlas Haber Ajansı tarafından hazırlanmış olup habere tarafından hiçbir editöryal müdahalede bulunulmamıştır. İhlas Haber Ajansı tarafından hazırlanan bütün haberler sitemizde hazırlandığı şekliyle otomatik servis edilmektedir. Bu nedenle haberin hukuki muhatabı İhlas Haber Ajansı kurumudur. Son Dakika

belediye şirket çalışanlarına kadro varmı 2021